Aktinomikoz boyun ve yüz bölgesinde ortaya çıkan bir bakteriyel enfeksiyon olarak tanımlanmaktadır. Bu bölgelerin yanı sıra pelvis bölgesinde, karın bölgesinde ve göğüs kısmında da aktinomikoz adı verilen bu rahatsızlığın görülebileceğini belirtmek gerekmektedir. Bu enfeksiyona neden olan bakteri ağız, boğaz, vajina bölgelerinde belirli travmalardan sonra ortaya çıkabilen ve Actinomycetaceae olarak adlandırılan bir tür nedeni ile ortaya çıkmaktadır. Bakteri normal koşullarda zararsız olsa bile zaman içerisinde kişilerin Aktinomikoz rahatsızlığına yakalanmasına neden olabilmektedir. İkincil bir enfeksiyon olan aktinomikoz rahatsızlığının önlenmesin zor olduğunun da altını çizmek gerekmektedir. Buna rağmen bu yazı kapsamında aktnomikoz rahatsızlığını önlemek için kullanabileceğiniz birkaç alternatif yöntemi bulabileceğinizi söyleyebilir. Bu konuda önemli olan şey hastalığın semptomlarının farkında olmak ve semptomlar ile uyum içerisinde işleyebilecek bir tedavi sisteminin benimsenmesidir.
Aktinomikozdan Nasıl Kaçınabiliriz?
1) Ağız hijyeninize özen gösterin. Aktinomikoz ile alakalı olan vakaların yarısı hatta yarısından fazlası ağız ile alakalı olan vakalardan oluşmaktadır. Kişilerin bu neden ile ağız sağlıklarına çok önem vermeleri gerekmektedir. Ağız hijyeniniz il diş eti ve diş sağlığınızın birbiri ile yakından alakalı olduğunu zaten biliyorsunuz. Artık ağız sağlığınızı sağlamak için bir nedeniniz daha var aktinomikoz adı verilen bakteriden korunmak. Herhangi bir operasyondan sonra ya da günlük hayatınızda diş etlerinizin çok aha sağlıklı olmasını sağlamak için kişilerin bu noktaya dikkat etmesi ve mutlaka ağız sağlıklarını koruyacak yönde önlemler almaları gerekmektedir.
- Dişlerinizi günde iki defa fırçalayın.
- Diş ipi kullanmayı ihmal etmeyin.
- Düzenli aralıklar ile diş fırçanızı değiştirin.
- Diş doktorunuzu düzenli bir biçimde ziyaret edin ve diş sağlığınızı kontrol ettirin. En azından yılda iki kere genel ağız sağlığı muayenesini gerçekleştirmeniz gerekmektedir.
2) Yabancı cisimleri ağzınıza almaktan, ciğerlerinize çekmekten ve çiğnemekten kesinlikle sakının. Boğaz ve mide ile alakalı olan aktinomikozların ortaya çıkmasına neden olan en önemli kriterlerden bir tanesinin yabancı cisimlerin ağza alınması veya teneffüs edilmesi ile alakalı olduğunu belirtmek gerekmektedir. Yabancı bir maddeyi ağzınıza almak ya da yutmak midenizde ve bağırsaklarınızda yaraların ortaya çıkmasına ve bunun yanı sıra enfeksiyon kapmanıza neden olabilmektedir. Başkalarının temas ettiği şeyleri teneffüs etmekten, çiğnemekten ve yutmaktan kesinlikle uzak durmalınız. Bu şekilde en azından direkt olarak aktinomikoz hastalığına maruz kalma olasılığınızı aşağıya çekmiş olursunuz.
- Uzun zamandır alkol veya uyuşturucu ile alakalı bir bağımlılık problemi yaşıyorsanız risk oranınızın çok daha büyük olduğunu da eklemek gerekmektedir. Bunun nedeni hem midenize hem de boğaz yapınıza bu maddelerin zarar vermesi be bağışıklık sisteminizin savunma gücünü de düşürmesidir.
3) Karın bölgesinde ve yüzünüzde meydana gelen enfeksiyonları kontrole tabi tutun. Apandisit ile alakalı bir sorununuz var ise aktinomikoz enfeksiyonun bağırsaklarınızda meydana gelme olasılığının çok daha fazla olduğunu da eklemek gerekmektedir. Bu durum apandisit patlaması sonucu ameliyat olmuş olan kişilerde de aynı oranda risk taşımaktadır. Aktinomikoz aynı zamanda baş kısmında ve yüzde de meydana gelebilecek olan bir rahatsızlıktır. Bu şekilde bir enfeksiyonu vücudunuzda barındırıyorsanız mutlaka doktora görünmeli ve onun tavsiyeleri ışığında hareket etmelisiniz. Bu en azından enfeksiyonunuzun bir sonraki evreye geçmesini engelleyecektir.
4) Doktornuzun döl yatağınıza yerleştirilmiş olan gebelik önleyici materyallerin çıkarılmasını öneriyor ise bu öneriye uymayı ihmal etmeyin. Bu cihazların her yüz kişiden onunda enfeksiyona sebep olduğunu bilmeniz gerekmektedir. Bu riskin farkında olarak işlemler gerçekleştirilirse sonuç olarak daha bilinçli bir biçimde süreci yönetme imkanını elde edersiniz. Bu durumun ortaya çıkma sebeplerinden bir tanesi de materyallerin doktorun tavsiye ettiği zaman aralığından çok daha uzun bir müddet kullanılmasıdır.
- Bazı materyallerin vücutta kalması için tavsiye edilmiş olan süre birkaç sene iken bazıları 10 sene boyunca bile vücutta kalabilmektedir. Bu neden ile üretici firmanın ve doktorun görüşünün mutlak suret ile ciddiye alınması gerekmektedir.
Akinomikozun Semptomlarını (Belirtilerini) Belirleyin
1) Ağız sağlığınız kapsamında meydana gelen bir enfeksiyon gelişimi olup olmadığını kontrol etmek ile işe başlayın. Yüzünüzde veya boyun kısmınızda bulunan bir aktinomikoz vakası bulunuyor ise kırmızı veya mavimsi renklerde oluşmuş olan yumrular ile karşı karşıya kalabileceğiniz bir yapıya rastlayabileceğinizi eklemek gerekmektedir. Bu yumrular ilk zamanlarda size rahatsızlık verecek olsa da daha sonrasında herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını ve ağrılı bir yapı ile karşılaşmayacağınızı da eklemek gerekmektedir. Bu süreç içerisinde ateşten de muzdarip olabileceğinizi bilmelisiniz. Bazı zamanlarda bu yumrular üzerinde bunan deride açıklar meydana gelecek ve ardından kişilerin yumrular içerisinde birikmiş olan iltihabın dışarı aktığını da göreceklerini belirtmek gerekmektedir Bu durum yaşanırken biraz acı çekilecek olsa da kişilerin daha sonrasında rahatlayacağının da farkında olmak gerekmektedir.
- Bu hastalığın çene kısmında meydana gelen r şeklinde de tanımlanabileceğini belirtmek gerekmektedir.
- Aktinomikoz nedeni ile ortaya çıkmış olan yumrular ile sinüs boşluklarınızı birbiri ile karıştırmamanız gerekmektedir.
2) Boğaz yolunda meydana gelen aktinomikoz ile alakalı bir semptom ortaya çıkıyor ise bunu mutlaka bir kenara not etmeniz gerekmektedir. ciğerlerde ve göğüs bölgesinde ortaya çıkmış olan enfeksiyonların yüksek ateşe sebep olabileceği bilinmelidir. Bu edenle süreç içerisinde hem yorgun hem de halsiz hissedebilirsiniz. Göğüs kısmınızda da büyü bir ağrı hissedebilirsiniz. İştah kaybı ve kilo kaybı da sürecin olmazsa olmazlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda nefes darlığı ve kuru öksürük de kişilerin karşılaşabileceği durumlardan bir tanesidir.
3) Karın bölgesinde bulunan aktinomikoz hakkında bilgi dinin ve semptomları denetlemeye başlayın. Bu rahatsızlığın orta dereceli ateş, yorgunluk ve kilo kaybını beraberinde getireceğini bilmeniz germektedir. Kişiler semptomların farkında olursa tedavi süreci çok daha hızlı bir şekilde ilerleyecektir. Kusma, ishal, mide bulantısı ve kabızlık gibi sindirim sistemi sorunları kişilerin karşısına çıkabilecek olan noktalardan bir tanesidir. Bunun yanı sıra karın bölgesinde ortaya yumruların çıkabileceğini de eklemek gerekmektedir.
4) Pelvik aktinomikozun ortaya çıkabileceği semptomları değerlendirmeyi ihmal etmemelisiniz. Bu türde de ateş ve yorgunluk semptom olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu semptomların yanı sıra vajinal kanamaların da meydana gelebileceğini eklemek gerekmektedir. Bu tür içerisinde de pelvik bölge kapsamında yumrular ortaya çıkabilecektir.
Aktinomikozun Tedavisi
1) Doktorunuza kontrole gidin. Herhangi bir semptomun sizde olduğunu fark ettiyseniz hemen doktorunuzdan randevu almalı ve kontrole gitmelisiniz. Belirli tahliller ve ultrason filmleri sonrasında size kesin tanının konulması ancak bu biçimde mümkün olacaktır. Doktorunuz ile iş birliği içerisinde teşhis yapmak ve tedaviye önceden başlamak semptomların daha da kötü bir hal almasını engelleyecektir.
2) Antibiyotik tedavisine başlayın. Doktorunuza danışma işlemi gerçekleştirdikten sonra uzun dönemli bir antibiyotik tedavisine başlamak bu enfeksiyon ile mücadele etmeniz için yararlı bir adım olarak karşınıza çıkabilir. Bu antibiyotik tedavisinin yanı sıra penisilin gibi iğne biçiminde vurulabilecek olan bir tedavi yönteminin de benimsenebileceğini belirtmek gerekmektedir. Bu süreç hem vücudunuz için hem de genel itibari ile sağlığınız için yorucu olsa da elde edilecek olan sonucun etkili olabileceğinin de altının çizilmesi gerekmektedir. bu tedavi sürecinin 2-6 haftadan 6-12 aya kadar uzayabileceğini de belirtmek gerekmektedir. Antibiyotik tedavisi düzenli bir biçimde devam ettirilir ise kişilerin vücudunun aktinomikozdan tam manası ile kurtulabileceğinin de belirtilmesi gerekmektedir.
- Kusma, bulantı ve deri döküntüleri bu etkili antibiyotik tedavisinin olumsuz sonuçları olarak karşımıza çıkabilmektedir.
- Penisiline karşı alerjiniz varsa durumu doktorunuza bildirmeli ve bu ilacın bir muadilini size önermesini teyebilirsiniz.
- Doktorunuzdan ya da hemşirenizden iğnenin nasıl yapılacağını öğrenerek bu işlemi kendi kendinize evinizde gerçekleştirme imkanını da değerlendirmeye alabilirsiniz.
3) Ameliyat seçeneğini değerlendirin. Dokularınız ciddi bir biçimde tahrip olduysa bu durumun düzelmesi için ameliyat olmaya ihtiyaç duyabilirsiniz. Örneğin bağırsaklarında enfeksiyon olan bir kişinin bu rahatsızlıktan kurtulması için hasarlı olan bölgeyi aldırması zorunlu hale gelebilir. Örneğin bazı vakalarda da kişilerin vücudundaki iltihaptan küçük bir operasyon ile kurtulması gibi bir durum söz konusu olabilmektedir. Bu şekilde en azından ağrılı süreci daha kolay atlatmanız sağlanacaktır. Aynı zamanda hastalığın daha geniş alanlara yayılmasını da engellemiş olursunuz.
- Pelvik bölgenizde bu rahatsızlığın zuhur ettiğini görürseniz mutlaka hızlı bir biçimde doktorunuza danışmanız gerekmektedir. Bazı durumlarda pelvik bölgede meydana gelen bakteriyel enfeksiyonların sonucunda rahim alınma işlemleri bile meydana gelebilmektedir. Bu nedenle dikkatli olmak gerekmektedir.
4) Gebelik önleyici materyallerin çıkarılması için operasyon yaptırın. Daha önce belirtilmiş olan maddelerin içerisinde kilerin bu rahatsızlığa yakalanmasının asıl sebeplerinden birinin rahim içi korunma yolları olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle tedavi için bu cihazların çıkarılması düşünülebilmektedir. Henüz böyle bir durum meydana çıkmadan da enfeksiyona sebep olabileceği için kişilerin farklı korunma yollarına yönelmeleri önerilebilmektedir.