Beyniniz kaslarınızın kullandığından çok daha fazla oksijene ihtiyaç duyar. Beynin işlevlerini yerine getirebilmesi ve sağlıklı kalabilmesi için ihtiyaç duyduğu oksijen miktarını sağlamak şart. Bunu yapmanın yolu ise sağlıklı bir dolaşım sisteminden geçiyor. Aşağıda beyninize giden kan akışını arttırmak için birkaç öneri bulabilirsiniz.
Kan dolaşımını arttırmak için egzersiz yapmayı deneyin.
1.1. Düzenli olarak egzersiz yapmayı unutmayın. Açık havada yapılan hemen hemen bütün aktiviteler dolaşım sisteminiz ve sağlığınız açısından çok faydalı. Araştırmalar hafif egzersizlerin yaşlı kadınlarda beyne giden kan akışını attırdığını gösteriyor. Haftada 3-4 kez, 30-40 dakika arası hafif tempoda yürümeyi deneyebilirsiniz.
* Bahsedilen araştırma egzersiz yapan kadınların beynine giden kan akışının egzersiz yapmayan kadınlara göre yüzde 15 daha fazla olduğunu ortaya koyuyor.
* Çoğu araştırma düzenli egzersizin beynin sağlığı açısından faydalı olduğunu söylese de, düzenli egzersizin sebep olduğu beyne giden kandaki artışın yaş ilerledikçe olabilecek bilişsel yeteneklerin zayıflamasını önleyici veya engelleyici bir etkisi olduğunu kanıtlayan bir araştırma yok.
1.2. Gün içerisinde kısa kısa yürüyüşler yapmayı deneyin. Yürüyüş yapmış olmak için uzun süre yürümenize veya önceden hazırlanmanıza gerek yok. Günde bir kaç kez 3-5 dakika arası yapacağınız yürüyüşün bile dolaşım sisteminize büyük faydaları var.
* Size masanızdan kalkıp biraz hareket etmenizi hatırlatması için alarm kurmayı deneyebilirsiniz.
* Kendinize yürümek için bahane yaratmak da etkili bir çözüm olabilir. Asansör yerine merdiven kullanabilir, toplu taşımadan bir durak önce inebilir veya arabanızı biraz daha uzağa parkedebilirsiniz.
1.3. Zaman zaman gerinmeyi unutmayın. Gerinmek veya esnemek kaslarınızın sertleşmesini engellediği gibi dolaşım sisteminize de çok faydalıdır. Her saat bir kaç dakikanızı esnemeye ayırmanız yeterli.
* Gerinmek kaslarınıza giden kan miktarını arttırır. Yani beynimizi geremesek de, dolaşım sistemimizi iyileştirerek dolaylı yoldan beynimize giden kan miktarını arttırabiliriz.
* Ayaktayken dizlerinize veya ayak parmaklarınıza dokunmaya çalışmak faydalı gerinme egzersizlerine birer örnek. Bunu otururken bacaklarınızı dümdüz uzatarak yapmayı da deneyebilirsiniz fakat sırtınıza dikkat edin! Eğer sırtınızda herhangi bir ağrı fark ederseniz, egzersizi yapmaya devam etmeyin.
1.4. Yoga yapmayı deneyin. Çoğu yoga pozlarında kafanızın kalbinizin altında olması gerekir bu da direk beyninize giden kan miktarının artması demek. Yerde dümdüz yatarken bacaklarınızı 80-90 derece arası kaldırıp bir yere dayamak buna örnek olabilir. 90 dereceye ne kadar yakın, o kadar iyi.
* Biraz daha çalışmanızı gerektiren yoga pozlarına amuda kalkmak örnek olabilir. Çalışmaya ilk başta duvardan destek alarak başlayabilirsiniz. Fakat sakın unutmayın, yoga yaparken bir yerinizin ağrıması veya acıması normal değil! Yogada geliştikçe daha ileri pozları öğrenmek için yeterli bir eğitmenle beraber çalışın.
* Pozlar illa dik bir pozisyonda olmak zorunda değil. Balık veya saban duruşu yere yatay olduğunuz ama yine de beyninize giden kan akışını arttıran hareketlerden. Saban duruşu tiroidlerinizi harekete geçirip bunu yaparken, balık pozu boynunuzu ve boğazınızı harekete geçirir.
Kan dolaşımınızı arttırmak için nefes egzersizleri yapın.
2.1. Burnunuzdan nefes alın. Bunu yaparken diyaframınızı kullanmak çok önemli. Diyaframın şişip inmesinden dolayı buna bazen karından nefes almak da deniyor. Derin bir nefes almak ciğerlerinizin alt kısımlarına giden oksijeni arttırdığından, kanınızdaki oksijen miktarını da arttırıyor.
* Burnunuzdan giren hava sinüs boşluklarınıza, ciğerlerinizin üst kısımlarına ve bir çok yere girip çıkar. Ağızdan giren hava buralara ulaşmadığından, burundan nefes almak kandaki oksijen miktarını arttırmak için çok daha etkili.
2.2. Meditasyon yapmayı deneyin. Meditasyon yaparken nefesiniz ve kalp atışınız normaldekine göre yavaşlar. Meditasyon yaparken daha düzenli ve bilinçli bir şekilde nefes alıp vermeniz gerektiğinden kandaki oksijen miktarı medistasyon sırasında artış gösterir.
* Dikkatinizi nefes alış verişinize vermek omuzlarınızdaki, göğsünüzdeki veya boynunuzdaki gergin kasları farkedip gevşetmenize yardımcı olur. Gün içerisinde çoğu kasımızı kastığımızı farketmeyiz. Özellikle bu kaslar beyninize yakınsa beyne giden kan akışını engelliyor olabilirler.
* Meditasyon yapmanın tek bir yolu yok. Mutlaka geleneksel medistasyon pozunda oturmak zorunda değilsiniz. Rahat bir yere oturup gevşeyin ve nefesinizi saymaya başlayın. Her 10 nefeste bir başa dönün. Aklınıza başka düşüncelerin gelmesi çok normal, bunu farkettiğinizde dikkatinizi tekrar nefesinize verin.
2.3. Sigarayı bırakın. Sigara damar tıkanıklığına sebep olduğundan, beyne giden kan akışını azaltan en yaygın sebeplerden biri. Fakat ilginçtir ki sigarayı bıraktıktan sonraki ilk bir kaç günde beyninize giden kan ve oksijen miktarı yüzde 17 kadar düşer.
* Sigaranın felçlere ve beyin anevrizmasına sebep olabileceğini artık hepimiz biliyoruz. Anevrizma damar duvarlarındaki problemlerden kaynaklanan kanın bir parçasının pıhtılaşıp katı bir hal almasına denir ve çoğu zaman ölümcüldür.
* Elektronik sigaralar da nikotin içerdiğinden sigarayı bırakıp elektronik sigaraya başlamak size bu konuda bir fayda sağlamaz.
Beslenme düzeninizi değiştirin.
3.1. Daha fazla çikolata tüketin. Kakao çekirdeklerinde bulunan bazı maddeler, özellikle flavonoid adlı madde, dolaşım sisteminize çok faydalıdır. Aynı maddeler kırmızı şarapta, siyah üzümde, elmalarda ve böğürtlenlerde de bulunabilir.
* Bunu yaparken günde almanız gerekenden fazla kalori almamaya dikkat edin. Vücudunuzdaki yağ ve şeker miktarını arttırarak kaş yapayım derken göz çıkarabilirsiniz.
* Flavonoid hakkındaki araştırmalar henüz başlangıç süreçlerinde. Bunu göz önünde bulundurmakta fayda var.
3.2. Pancar suyu içmeyi deneyin. Beyne giden kan miktarını arttırdığı bilinmekte olan pancar suyu, vücuda girdiğinde nitrite dönüşen nitrat maddesini bulundurur. Nitrit damarlarınızı genişletmeye yardımcı olduğundan, dolaşım sisteminize faydalı olabilir.
* Nitratı aynı zamanda kerevizde, lahanada veya diğer yapraklı yeşil sebzeleri tüketerek de alabilirsiniz.
* Nitrat açısından zengin sebze ve meyveleri kolayca tüketebilmek için sularını sıkıp içebilirsiniz.
3.3. Diyetinizde süper besinleri bulundurun. Fındık, ceviz gibi kuruyemişler, avokado ve böğürtlenler süper besinlere sadece birkaç örnek. Çoğu araştırma bu besinleri tüketmenin beynin sağlıklı çalışmasına yardımcı olduğunu ve yaşlandıkça ortaya çıkabilecek problemleri engelleyebileceğini göstermiştir.
* Ceviz, badem, kaju, fındık gibi kuruyemişler E vitamini açısından çok zengindir. E vitamini eksikliği bilişsel yetilerde düşüşe sebep olabileceği için ara ara bunları çiğ, kavurarak veya işlenmemiş yağlarını başka yemeklerde kullanarak tüketmekte fayda var.
* Avokado yüksek miktarlarda doymamış yağ barındırdığı için zararlı kolestrolünüzü düşürdüğü gibi, dolaşım sisteminize de faydalıdır. Açıkçası avokadonun faydalı olmadığı bir şey bulmak pek kolay değil.
* Böğürtlenler ve diğer çalı meyveleri oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olduğundan beyninizin sağlığı açısından çok faydalıdır. Günde 1 kase kurutulmuş,taze veya donmuş olarak tüketmeniz yeterli.
3.4. Diyetinize besin takviyeleri dahil etmeyi deneyin. Ginkgo Biloba beyne giden kan miktarını arttırdığı gibi, sinirlerin korunmasına da yardımcı olur.
* Ginkgo Bilobayı çoçuklarda kullanmayın. Yetişkinlerde ise günde 120-240 miligram arası kullanılması olumlu sonuçlar gösteriyor.
* Bu bitkinin ekstraktını eczanelerden tablet veya kapsül halde alarak veya kurutulmuş yapraklarından çay yaparak tüketebilirsiniz.